|
|
|
MUHASEBE KONULARI |
|
|
|
|
|
|
|
MAKALELER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SİTEMİZDE YAZILAN MAKALELER
Muhasebenin temel kavramları
KAAN AKALIN tarih 20.09.2010, 06:54 (UTC) | | MUHASEBENİN TEMEL KAVRAMLARI
Muhasebe işlemleri ve olayları kaydederken belirli prensiplere uyar. Böylece, muhasebe ıuygulamaları belirli kurallara dayanmış ve uygulamada ortaya çıkabilecek bazı karışıklıklar önlenmiş olur. Muhasebenin temel kavramları ve prensipleri Amerikan Yeminli Hesap Uzmanları Enstitüsü'nün Muhasebe Prensipleri Kurulunun yayınladığı bültenlerde yer almıştır. Muhasebenin temel kavramları muhasebe bilgisinin bir esasa dayanmasını, bu bilgiyi kullananlara sağlıklı, tutarlı ve karşılaştırılabilir bilgi sunulmasını sağlar.
Temel muhasebe kavramları şu şekilde sıralanmışiır.
a. Sosyal Sorumluluk Kavramı
b. Kişilik kavramı
c. İşletmenin sürekliliği kavramı
d. Para ölçüsü (parayla ölçülme) kavramı
e. Dönemsellik kavramı
f. Maliyet esası kavramı
g. Objektif belge (tarafsızlık ve belgelendirme) kavramı
h. Tutarlılık kavramı
i. Muhafazakarlık (ihtiyatlılık) kavramı
j. Tam açıklama kavramı
k. Önemlilik kavramı
I. Özün önceliği kavramı
İlk beş kavram işletme ile ilgili olup, işletme ile muhasebe fonk- siyonları arasındaki ilişkiyi kurar. Bunlara temel varsayımlar da den- mektedir. Temel muhasebe kavramlarının son yedisi ise tamamen muhasebe kayıt düzeni ve rapodama tekniği ile ilgili kavramlardır.
Sosyal sorumluluk kavramı; muhasebenin ahlaklı, adaletli ve tarafsız olması gerektiğini, işletmeyle ilgili çeşitli gruplara (hissedarlar, çalışanlar, müşteriler, satıcılar, tüketiciler, devlet) gerçek ve doğru bilgileri eksiksiz ve tarafsız bir şekilde sunması gerektiğini ifade eder.
Kişilik kavramı; işletmenin işletme sahiplerinden ve üçüncü şahıslardan ayrı bir kişiliğe âahip olduğunu buna bağlı olarakta işletmeye konan varlıkların işletmenin kişiliğine ait olduğunu kabul eder. Kişilik kavramı sebebiyle işletme sahiplerince işletmeye konan sermaye işletmenin kişiliğine ait olmakta buna karşılık, işletme konan sermaye kadar işletme sahiplerine borçlanmaktadır. Işletme sahiplerinin kişisel işlemleri bu kavram sebebiyle işletmenin kâr ve zararını etkilemez.
İşletmenin sürekliliği kavramında işletmenin belirsiz bir süre faaliyetine devam edeceği varsayılmaktadır. Böylece belirli süreler sonunda işletmenin tasfiyesi, düşünülmemekte ve işletme varlıklarını piyasa değeri ile değerleme probleminden kaçınılmaktadır. Ancak günümüzde enflasyon muhasebesinin uygulanması ile bu kavramın kabul ediliş sebepleri geçerliliğini.kaybetmiştir.
Para ölçüsü kavramı, muhasebenin işletme faaliyetlerini kaydederken standart bir ölçü birimi ile itade etmesi gerektiğini açıklar. Bu 8lçü birimi muhasebenin uygulandığı üilkenin para birimidir. Para ölçüsü kavramı para biriminin değerinde zamanla bir değişme olmadığını kabul eder. Para biriminin satınalma gücü sabittir. Bu kavramın kabul ettiği para biriminin satın alma gücünün değişmediği varsayımı günümüzde geçerliliğini kaybetmiştir. Enflasyon muhasebesinde para birimi ile ifade edilen işlemler bugünkü satınalma gücünü ifade edecek katsayılarla çarpılarak güncel değerler haline getirilmektedir.
Dönemsellik kavramı, işletmenin faaliyetlerinin neticesinin görülebilmesi için kabul edilmiştir. Böylece, genellikle bir takvim yılı olan muhasebe dönemi itibariyle işletme faaliyetleri değerlendirilerek işletmenin kairı veya zararı hesaplanır. Muhasebe dönemi başında bütün hesapların açılması ve muhasebe dönemi sonunda bütün hesapların kapatılması bu kavram sebebiyledir. Her muhasebe dönemi başında bir önceki dönem sonunda kapatılmış hesapların yeniden açılması işletmenin devamlılığı kavramını kayıtlar üzerinde yerine getirmiş olmaktadır.Muhasebe dönemi bazı özel durumlarda bir takvim yılından az veya çok olabilir.
Maliyet kavramı işletmeye alınan kıymetlerin yapılan harcamaların ve sağlanan gelirlerin elde edildikleri tutarlarla kaydedilmesini itade eder. Bu kavram vasıtasıyla uygulamada ortaya çıkabilecek işletme faaliyetlerinin kaydedilmesi ile ilgili karışıklıklar önlenmiştir. Bu kavram da günümüzde geçerliliğini kaybetmişttr. Gelişmiş ülkelerde işletme değerlerinin maliyet değeri ile olan girişleri dönem sonlarında güncel değerlerine göre düzeltilmektedir.
Objektif belge kavramı, işlemler ve olaylar muhasebe detterlerine kaydedilirken mutlaka bir müsbet belgeye dayandırılması gerektiğini belirtir. İşletme faaliyetleri objektif bir belgeye dayandırılırken belgenin gerçek ve geçerli olması, belge üzerindeki rakamlarla defter kayıtlarının uyuşması gerekmektedir.
Tutarlılık kavramı, muhasebe kayıt ve raporlama sisteminin yıllar boyunca tutarlı bir şekilde uygulanması gerektiğini ifade eder. Bu kavramın uygulanması ile işletmenin farklı dönemlerdeki mali tablolan arasında, aynı sektördeki işletmelerin mali tabloları arasında tutarlılık bulunacaktır. Şüphesiz gelişen ve değişen şartlar karşısında işletmelerin hesap planları ve raporlama teknikleri bu değişikliklere cevap verecek esnekliğe sahip olarak hazırlanmaktadır.
Muhafazakarlık kavramı, temkinli, ihtiyatlı olma şeklinde açıklanmıştır. İşletmenin karşılaştığı veya karşılaşabileceği zararlar için karşılık ayırmasını, gelecekteki gelişmesini sağlayabilmesi için karın bir kısmını dağıtmayarak ihtiyat (yedek akçe) olarak ayırmasını ifade eder.
Tam açıklama kavramı ise mali tabloların işletmeye ait bütün olayları tam ve detaylı olarak göstermesi gerektiğine işaret eder. Açıklanması gereken bilgiler, işletmenin mevcut durumu ile ilgili bilgiler ve gelecekte gerçekleşmesi ihtimal dahilinde olan olaylarla ilgili bilgiler olarak gruplandırılabilir. İşletmenin mevcut durumu ile ilgili bilgilere mali tablolardaki bilgiler, ipotekli veya rehinli değerler, kullanımı şarta bağlı paialar, vadesi geçmiş borç ve alacklar örnek gösterilebilir. Gelecekte gerçekleşmesi mümkün olaylarla ilgili bilgilere de, henüz karara bağlanmamış davalar, stokların ve iştiraklerin piyasa değerindeki düşüşler, örnek olarak gösterilebilir. İşletmeler, mali tablolarda yer almayan ancak işletme ile ilgili karar alıcıların kararlarını etkileyecek bilgiteri mali tabloların dip notlarında belirtmelidirler.
Önemlilik kavramı, bir hesap kalemi veya mali bir olayın nlsbi ağırlık veya değerinin finansal analizlerde veya alınacak kararlarda etkili olacak düzeyde olması durumunda bu hesap veya fınansal olayların mali tablolarda yeralması gerektiğini ifade eder.
Özün önceliği kavramına göre, işlemlerin muhasebeye yansıtılmasında ve onlara ilişkin değerlemelerin yapılmasında, işlemlerin biçimleri ile özleri arasında farklılık çıkarsa biçimlerinden çok özlerine öncelik verilmesi gerekmektedir.
Kavramların işletmeler açısından geçerliliği bulunmadığı veya ortadan kalktığı durumlarda bu husus mali tabloların eklerinde belirtilir.
| | |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
MUHASEBE DERGİSİ |
|
|
|
|
|
|
Bugün 8 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı! |