Yeni Çek Kanunu Ve Değişiklikler
Perşembe, 23 Eylül 2010 09:38
5941 SAYILI YENİ ÇEK KANUNU VE DEĞİŞİKLİKLER
• Kanuni Dayanak
3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun, ilk olarak 19.03.1985 tarihlide kabul edilmiş, 03.04.1985 tarihli, 18714 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Daha sonra 08.03.2003 tarihinde, 25042 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 4814 sayılı kanun ile değişiklikler yapılmıştır. (Kabul tarihi 26.02.2003) Son olarak 20.12.2009 tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Çek Kanunu, önceki kanunlara göre bankalara ve çek kullanıcılarına bir çok ilave sorumluluk getirmiştir. 5941 sayılı kanunun 9. Maddesi ile, 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile 26/2/2003 tarihli ve 4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun geçici 1 ilâ geçici 5 inci Maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
• Bankaların Sorumluluğu
1- Hesap Açılırken Uyulması gereken Hususlar
Bankalar, Çek Hesabı açtırmak isteyen Gerçek ve Tüzel kişilerin Çek hesabı açma ile ilgili yasaklarının olup olmadığının kontrolü yanında, ayrıca ekonomik ve sosyal durumlarını da incelemeleri, gerekli özeni göstermeleri kanuni zorunluluktur demektedir. Objektif değerlendirmelerin yanında banka tarafından çek hesabı açtırmak isteyenlerin finansal yapılarının özenli bir şekilde incelenmesini, finansal yapısı bozuk olanlara, durumunu düzeltinceye kadar çek hesabı açtırılmaması yönünde bir sorumluluk getirilmiştir.
Bankaların, belirtilen hususların kontrolü için Gerçek ve Tüzel kişilerden kanunda sayılı belgeleri almaları, çek hesabı sahibinden aldıkları belge ve beyanları, çek hesabının ne kadar kullanıldığına bakmadan on yıl süreyle saklamaları zorunluluğu getirilmiştir.
Yerleşimleri Yurt dışında bulunan kişiler, Bankaya Türkiye’de bir adres bildirmek zorundadır. Adres değişikliğinde bu değişikliği bildirmeleri hem kanuni zorunluluk hem de bankadan gelecek tebligatların kendilerine ulaşması için önemli bir husustur.
Çekin kısmen veya tamamen Karşılıksız kalması halinde , Banka, çeki elinde bulundurana çek sahibinin kendisindeki adres/adreslerini vermek zorundadır.
Çek Hesabı yetkilinin vekilinin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamamaktadır.
Çek hesabı açmak isteyen kişi tacir, esnaf veya sanatkar olup olmadığını, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hakkında bankaya yazılı beyanda bulunmak zorundadır.
Tüzel Kişilerde ise; yönetim organında bulunan, temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının bulunmadığı bankaya yazılı olarak beyan edilir.
Çek düzenleme ve çek hesabı açtırma yasağı bulunan Gerçek kişilere ve Tüzel kişi Yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu tüzel kişilere çek defteri verilemez.
Tacir olmayan kişiye tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
2- Çek Defteri Türleri ve İçeriği
Çek Defterleri sadece Bankalar tarafından bastırılabilir.
Hamiline Yazılacak olan Çekler için özel hesap açılır ve hamiline ibaresi matbu olarak çek yapraklarında yer alır.
Tüzel Kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı, düzenlenen çek üzerine açıkça yazılmalıdır. Önceki uygulamada Tüzel kişinin ünvanı altında yetkili kişinin imza atması yeterliyken, yeni uygulama ile Tüzel kişilerin imza yetkililerinin adı ve soyadının da yazılması gerekmektedir. Bu uygulamanın olumsuz tarafı ise Tüzel kişilerde imza yetkilileri değiştiğinde Çek yapraklarının da değiştirilmesi zorunluluğudur. Bankaların çek yaprağı başına ücret aldığı düşünüldüğünde bu uygulama tüzel kişilere ilave bir yük getirmektedir. Bankaların bu durumlarda yeni imza yetkilisi
adına düzenleyeceği çek yapraklarından alacağı masrafı hesaplarken iade alacağı çek yaprağı masrafını düşmesi yerinde olacaktır.
Çek Defterleri farklı renklerde basılmak suretiyle kullanan kişi ve kullanım amacına göre ayrıma tabi tutulmuştur. Bu ayrım hem ticari hayattaki çek dolaşımı sırasında çek hamillerine de bilgi vermesi açısından faydalı olmuştur. Bu ayrımın yapılmasını bir diğer önemli nedeni ise kayıtdışılığın önlenmesi ve denetime uygun hale getirmek amacıyla Tacir olan-Tacir olmayan kişilerin kullandıkları çekleri Hamiline yazılı - ada yazılı şeklinde ayrıma tabi tutulmasıdır.
LACİVERT ÇEK : Tacir Çeki
KIRMIZI ÇEK : Hamiline Düzenlenen Tacir Çeki
YEŞİL ÇEK : Tacir olmayan Gerçek kişi Çeki
KAHVERENGİ ÇEK : Hamiline düzenlenen tacir olmayan kişi Çeki
Tacirin ticarî işletmesiyle ilgili iş ve işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bankaya gerçek dışı beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Beyanname almadan veya beyannameye rağmen, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye veya bu kişinin yönetim organında görev yaptığı veya temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri veren banka görevlileri elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
3- Bankaların Bildirim Yükümlülüğü
Çek hesabı sahipleri ile ilgili tüm bilgiler, bu hesaplardan çek ile ödeme yapılan kişilere ait bilgiler, yapılan ödeme tutarları, kısacası Çek ve Çekin tarafları ile ilgili tüm bilgiler dönemler itibariyle Gelir İdaresi Başkanlığına bildirilir.
Tacir Tüzel Kişiler veya faaliyetleri ile ilişkilendirilebilecek nitelikte açılmış olan, Tüzel kişilerin ortakları, ortakların ilgili bulunduğu veya etkisi altında bulundurduğu gerçek kişiler ile Tüzel kişinin Yönetim organlarında görev alan veya temsilci sıfatını taşıyan gerçek kişiler adına açılmış olan çek hesapları da Tacir Tüzel kişiye ait kabul edilir. Bu durum ayrıca banka tarafından Gelir İdaresi başkanlığına bildirilir. Bu madde ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (K.V.K.) ’nun örtülü Sermaye başlıklı 12. Maddesinde açıklanan ilişkili kişi kavramı çek hesapları içinde uygulamaya konulmuştur. Bu uygulama ile hedeflenen kayıtdışını azaltmaktır. Çek düzenleyenlerin, çekin yapısına uygun olarak kullanmakta azami özeni göstermeleri gerekmektedir. Ayrıca Bankalara da çekin türüne uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı konusunda sorumluluk getirilmiştir.
Bankaların, Hamiline düzenlenmesi yasak olan Çeklerin (Lacivert ve Yeşil Çek) hamiline düzenlendiğini tespit etmeleri halinde, tespit tarihinden itibaren en geç bir hafta içinde Cumhuriyet Başsavcılığına ve Gelir İdaresi Başkanlığına bildirim yapmak zorundadır.
Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen, karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi adına çek hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
Bankalar, 1/7/2010 tarihine kadar müşterilerine yeni çek defterlerini verir ve ellerindeki eski çek defterlerini imha ederler.
• Çekin ibrazı, Ödemesi ve Karşılıksız Kalması
31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir. (31.12.2009 olan süre 5838 sayılı kanun ile 31.12.2011 tarihine uzatılmıştır.)
Karşılıksız Çeklerde muhatap bankanın sorumluluğu, 2010 yılı için her bir çek yaprağı
başına 600 TL’dir.
Karşılıksızdır işlemi, bankaların ödemekle yükümlü olduğu miktarın üzerindeki tutar için
yapılır. (Örneğin; 10.000 TL’lik karşılıksız çek için muhatap banka 2010 yılı için çek yaprağı başına sorumlu olduğu 600 TL’yi talebi halinde Çek hamiline ödedikten sonra, geriye kalan 9.400 TL’lik kısım için karşılıksızdır işlemi yapacaktır.)
Çek bedelinin 600 TL veya altında olması halinde, çek karşılığı olan tutardan eksik kalan kısmı banka tarafından hamiline ödenecektir.
Çek Bedelinin 600 TL ve üzerinde olması halinde ise çekin üzerinde yazılı bedeli aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığa ilave olarak 600 TL ödemekle yükümlüdür. (Örneğin; 5.000 TL’lik bir çekin 1.000 TL’sinin karşılığının olması ve çeki elinde bulunduran hamilin talebi üzerine, kendisine 1.600 TL’lik bir ödeme yapılacak kalan 3.400 TL’lik kısım için ise karşılıksız işlemi yapılacaktır.)
2010 Yılı için belirlenmiş olan 600 Tl’lik miktar TÜİK tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak TCMB tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir.
Karşılıksızdır işlemi Çeki elinde bulunduran (hamilin) talebi üzerine, arka yüzüne yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yapılır, karşılıksızdır işleminde Banka ve Hamilin imzası olması zorunludur. Çek Hamilinin imzadan kaçınması durumunda karşılıksızdır işlemi yapılamaz.
Bankanın sorumlu olduğu 600 TL veya kısmı ödemeyi kabul etmeyen çek hamiline, Çekin aslı, karşılıksızdır işlemi yapılarak verilir. Banka kendisinde kalmak üzere çekin önlü- arkalı fotokopisini alır.
Bankanın sorumlu olduğu 600 Tl veya kısmı ödemeyi kabul eden çek hamiline ise Banka tarafından karşılıksızdır işlemi yapılan Çekin önlü arkalı ve onaylı fotokopisi verilir, Çekin aslı bankada alıkonulur. Çek hamili, Karşılıksızdır işlemi yapılan ve Banka tarafından onaylanmış fotokopi ile çek borçlularına başvurabilir, icra takibi yapabilir, Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunabilir.
Mahkeme veya icra dairelerinin çekin aslını talep etmeleri halinde çekin aslı banka tarafından istemde bulunan resmi mercilere gönderilir.
Bankan tarafından çek karşılığının hesapta olmasına rağmen hamiline ödenememesi veya ödemenin geciktirilmesi ile Bankanın sorumluluğunda olan miktarın ödenmemesi halinde, Banka tarafından, Çek hamiline her geçen gün için binde üç oranında gecikme zammı ödenir.
Yeni kanunun geçici olarak getirdiği en büyük değişikliklerden biride Çekin ancak üzerinde bulunan tarihte bankaya ibraz edilmesi zorunluluğudur. Çeki elinde bulunduran kişi çeki, üzerindeki tarihten önce bankaya ibraz ederek kendisine kısmi veya bir başka tutarda ödeme yapılmasını talep edemez ve bu çek için vadesinden önce hukuki işlem yapamaz.
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
• Cezai Sorumluluk
Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder
Çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür.
Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezaî sorumluluk çek hesabı sahibine aittir.
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde vermekle yükümlüdür
Çek yasağının kaldırılması için Cumhuriyet savcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına veya mahkeme tarafından, beraat kararı verilerek cezalandırılmasına yer olmadığı, davanın düşmesi veya reddedilmesi kararlarında ayrıca çek yasağının kaldırılmasına da karar verilir.
1-Karşılıksız kalan çek bedelini, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında;
a) Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,
b) Kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,
c) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına, karar verilir.
Şikâyetten vazgeçme hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
Kişi, mahkûm olduğu adlî para cezası tamamen infaz edildikten veya bu cezayı ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest bırakıldıktan itibaren üç yıl ve her hâlde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına 5 inci Madde nin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilân olunur.
ÖZET
Çekin muteber bir ödeme aracı haline getirilmesi ve kayıtdışını önlemek amacıyla, yeni çek yasası ile ilgili tüm taraflara katı sorumluluklar getirmiştir. Bankalar, Çek hesabı açtıranlar ve kullananlar, çek hamilleri, eksik bilgi nedeniyle yaşayabilecekleri mağduriyetlerinin önüne geçebilmek için, getirilen yeni düzenlemeleri iyi bilmeleri gerekmektedir.
Özellikle yeni kanun ile gelen önemli bir düzeleme Gerçek kişilerde, Çek hesabı sahibi adına vekaleten çek imza edilemeyeceğidir.
Tüzel kişilerde ise sorumluluğun Yönetim organında olduğu hüküm altına alınmıştır. Özellikle Şirket Müdürleri ve Yönetim Kurulu üyelerinin bu konuda gerekli özen ve hassasiyeti göstermesi ve Çekler ile ilgili hareketleri iyi takip etmesi/ettirmesi önemli bir husustur. Bilmeden de olsa kanun hükümlerine muhalefet edecek şekilde düzenlenen çekler ile ilgili tüm cezai sorumluluk Tüzel kişi Müdür veya Yönetim organında yer alan kişilere aittir.
Yapılan kanun ile getirilen önemli bazı başlıkları saymak gerekirse;
1- Çekler; Tacir olan-Tacir olmayan Gerçek ve Tüzel kişiler için ve Hamiline Çekler olarak sınıflandırılmış ve Renk farklılıkları ile belirgin hale getirilmiştir. (Lacivert Çek, Kırmızı Çek, Yeşil Çek ve Kahverengi Çek)
2- Çekler, 31.12.2011 tarihine kadar üzerinde bulunan Tarihten önce bankaya ödemesini yapılması için ibraz edilemeyecektir. İbraz edilmesi durumunda karşılıksız işlemi yapılamayacaktır. Ayrıca bu çekler için Hukuki yollara başvurulamayacaktır.
3- Bankalara her bir çek yaprağı için getirilen asgari ödeme zorunluluğu 470 TL’den 2010 yılı için 600 TL’ye çıkartılmıştır.
4- Bankalar, Hamiline çek defteri kullanmadan, hamiline çek düzenleyen gerçek veya Tüzel kişileri Cumhuriyet Savcılığı ve Gelir İdaresi Başkanlığına bildireceklerdir.
5- Çek karşılığının hesapta bulundurmasına ait sorumluluk Gerçek kişi çeklerinde gerçek kişilere, Tüzel kişiler adına açılan hesaplarda ise, Tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevli olan Yönetim organı üyesi, belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişiler olduğu hüküm altına alınmıştır.
6- Çeki karşılıksız işlemine tabi tutulan hesap sahibine, elindeki çek yapraklarını iade etmesi için bankaların yaptığı ihtar ve savcılığa ihbar yükümlülükleri kaldırılmıştır.
SONUÇ
Bu kanun öncesindeki uygulamada ve bu kanun ile 01.01.2012 tarihinden itibaren çekte vade olmadığı, üzerindeki tarih ileri bir güne ait olsa bile ibraz edildiğinde ödenmesi hükmü getirilmiş olsa bile Çekler ticari hayatta Vadeli Senet gibi kullanılmaya devam edeceği herkes tarafından bilinmektedir. Kanun hükümlerinin Fiili Durum ile çelişmesi çek kanununda olduğu gibi daha bir çok kanunda da görülmektedir. Kanun yapıcıların Hızlı gelişen ve değişen ekonomik hayatın getirdiği farklı durumlara göre Kanunlar ile fiili durumları eşitlemesi kafa karışıklığını ortadan kaldıracaktır.
Yeni çek kanunu ile Bankalara, Çek hesabı sahiplerine ve Çek Hamillerine getirilen yükümlülüklerden kendisini korumak isteyen tarafların daha özenli ve seçici davranmaları nedeniyle Çek dolaşımında azalma olacağı görülen bir gerçektir. Bunun yanında Çekin de muteber bir ödeme aracı haline getirilmesi katı kurallar ile sağlanmaktadır. Yeni uygulamanın ticari hayata olumlu-olumsuz etkisi önümüzdeki dönemlerde ortaya çıkacaktır.
Kriz dönemlerinde piyasaların bozulması sonrası finansal sıkıntıların artması, ileri tarihli düzenlenen çeklerin önemli bir kısmının borçlusu tarafından ödenememesine yol açmıştır, Borçlu ve Alacaklı taraflar kendi aralarında vadesi gelen çeklerin vadelerini uzatma yönünde yaptığı anlaşmalar ile borçlu açısından bir nebze finans sıkıntısının önüne geçilebilmiştir.
Her ne kadar Dünyanın ve Ülkemizin ekonomik değerlerinde krizden çıkış ve düzelme görülse de tüm kesimler tarafından ihtiyatlı bir yaklaşım sergilenmektedir. Bu kırılgan yapı göz önünde bulundurularak özellikle Çek işlemleri ile ilgili özenli davranılması, en azından düzenlenen çeklerin karşılığına yakın kadar bir finansal yapı oluşturulması, doğabilecek maddi ve manevi mağduriyetlerin önlenebilmesi ve firmaların faaliyetlerine sorunsuz bir şekilde devam etmeleri açısından oldukça önemlidir.
Ali KARAKUŞ
İstanbul
20.09.2010